3 Eylül 2016 Cumartesi

Bu, gölgeye yazılmış bir romanın taslağıdır. Unutmamak üzere yazılmış.

"Göz altlarından öptüğüm, öperken öldüğüm gölge. Kimse bilmez gülerken nasıldın, Benimle olmayan gülmeleri hiç istemedm. O şarkıları beraber söylerken, ben o sözleri ezbere bildiğimde benimle gurur duyuşun ve bende aynı şeyleri seviyor olmanın verdiği huzur bir şekilde damarlarımdan akarken derdim ki keşke hiç bitmese, hiç görmese kimse onun gözlerinin altı nasıl hep şiş, sesi nasıl hep güzel ama bilirdim de bir gün bambaşka bir evde uyanacaktın ve ben o evin baş yabancısı olacaktım hatta gölgem bile giremeyecekti o penceren içeri ki benim yerime dualarımdan eksik etmediğim ben rüzgarları sızardı belki tıpkı bana bazen gölge kokan diğer rüzgarlar gibi çünkü ben o rüzgarları da dualarımda çağırırdım şeker koksun ve sabun koksun diye buralar,  ama şunu unutma, söyledim burada onu sev. "

diyen bir başka gölgenin yazarı olmak hiçbir şeylere yorulmasaydı grçek bir romanın gerçek taslağı tutar ben olurdum lakin biz deryadil olmayan bir neslin yazanları olduğumuz için gölge koktuk yalnız. serinlik koktuk, yeşil koktuk. Burnu yakan şekerli kokulara hasret kaldık biz.

Unutulmamak üzere yazılmış gölge romanı. Mutlu sona koşar adım ilerleyen bir gerçekliğin peşinde sürükleniyorum. Benliğimin farkındalığını kimi zaman kaybediyorum.

Ne yapıyorum Gölge? Biliyor musun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder