"Ölüm ver Allah'ım, ayrılık verme"
Sokakta yürüyorum. Kulağımda kulaklık, bir şarkı dinliyorum. Dışarıdan bakınca seslerin gözükmemesi ne acı, oraların benim baktığım gözlerle görülmemesi ne kötü. Onların gözündeki dünya ve o dünyadaki ben çok farklıyız. Hepimiz, görünenden farklıyız. Bir araba dursa, içinden biri inse, kolumdan tutup "seni gördüm!" dese. "Şeffafsın, kalbini gördüm, seni anladım. Kalbine dokunayım, gel." dese. Konuşsak biriyle. Bu yeni bir hikaye değildi ki. Bu çok uzun ve eski bir hikaye.
Bugün,
Göğüm dar, yer dar. Dünya dar. Bunu bilmek hissiyle kalbim dar. Kalbim küçücük, büzüşmüş, atacak yeri kalmamış. Kalbim atmıyor. Ben kalbimi o banyonun içine yıkayıp koydum. Fayanslar üzerine dökülmüş bembeyaz saçların yanına. Beyaz bukleler, 'olay yeri inceleme' yazan sarı bantlar, sarı fileler, telsizlerden gelen cızırtılar, savcı, polisler. Şu çarşafı açsanız, çarşaf yüzünü kapatmasa, görsem, elimi şöyle uzatsam, gergin ve şişmiş derisini tutsam, yerlerdeki kanları yutsam. Dişlerini düşünüyorum. Çiçekçiler çarşısındaki ilk ölümde çıkarttığım takma dişleri. Bu sefer takma diş falan yok. Şu kapının önüne oturayım. Son kez onu arayayım. Son kez nasihatını dinleyeyim.
Kapının önü yasak, kapının önü brandalı. Bu güzelim hikaye, fayansa düşüp ölen bir başla mı bitecekti?
Ankara'ya gidiyorum. Cenaze benim arabamda değil ama ben cenaze aracı gibiyim. Sanki ben Ankara'ya gidince öldü, benim arabamda öldü. Saçları benim başımda, kanlı baş benim başım. Ağlayan oğlum, hastanelik olan oğlum, ağlayan ben. Neden her şey üst üste geliyor?
Onu alıp Gümüşhane'ye gidiyoruz. Gelmek ister misiniz, mezarlığa. Ufak bir cenaze işimiz var da.
Sonunda köşeyi döndük. Kavaklar göründü. Arabalara gece gibi sessizlik çöktü. Yolda giden tüm arabalarda memleket türküleri açıldı, herkes burnunu çekiyor. Cenaze evinin önüne geliyoruz. Son kalan da ölmüş, herkes birbirine sarılıyor. Kavaklar inadına yeşil. Kavaklı yola düşüyoruz. Erkekler önde, kadınlar arkada. Açılan mezara beyaz saçları, açılıp dikilmiş göğsü konuyor. Topraklar dökülüyor, hikaye bitiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder