"Kendi hikayesi ama anlatıldığı gibi değil."*
Hayatını
başkalarından öğreniyorum Ayhan. Nerede uyuduğunu, hangi akşam kimlere
gittiğini, o gün mutlu mu yoksa mutsuz mu olduğunu, herkesin içinde ağladığını,
kahkahalarını, seni kimlerin kucaklarında teselli ettiğini, bugün çok
mutluyduları, gözleri dolu doluyduları, başka masalarda söylediğin şarkıları,
içtiğin rakıları, artık benimle olmayan kaç sigarayı, dün akşam bizim evde
yemekteydileri başkalarından duyuyorum. Sen anlatmıyorsun. Gerek mi
görmüyorsun, benim dahil olamadığım o anları bilirsem üzülürüm mü sanıyorsun
bilmiyorum. Sitemlerimi yanıtsız bırakıyorsun, bir gülüşle, kırık ve asla
karşılığını vermeyen ufak bir gülüşle geçiştiriyorsun beni. Uygun zamanlarında
artık eskisi gibi aramadığını da biliyorum. Gel demiyorsun, geliyorum
demiyorsun, geldim demiyorsun, hadi sigaraya demiyorsun, bu gece uyuma
demiyorsun, erken kalk demiyorsun, yok oluyorsun. Ne de güzel yok oluyorsun
Ayhan. Seni bu dünyada en çok tanıyan olarak sana uzak kalıyorum,
yabancılaşıyorum, 1 hafta, 1 ay, 2 ay, 6 ay, 1 yıl. Nerede uyuyorsun Ayhan? Akşamları karnın
doyuyor mu? İçiyor musun, sevişiyor musun? Üzgün müsün, iyi misin bilmiyorum.
Sana yıllar önce ‘başkasının cümleleri daha uzun’ demiştim, yıllar sonra senin
aslında kısa cümleler kurduğunu anlıyorum. Bana. Asıl beni üzen de bu.
Elim senin çaldığın bir teybin düğmesinde basılıydı,
basılıymış, seni bu kadar canlı ve sesli yapan benim elimmiş. Elimi düğmeden
çekiyorum. Geri sarıyorsun, bantın düğüm oluyor, düğüm oluyorsun. Asla
ilerlemiyorsun ben seni sırtından itmezken. Beni doyurmuyorsun, ben senin hala
o kafeste aç bıraktığın kuşum. Susmayı da öğreniyorum artık. Aç ve sessiz bir
kuş. Beni özgür gökyüzümden çekip sakladığın o kafeste, hala gizlice yaşamaya
çalışıyorum ama seni ben mi sen yaptım? Seni ben mi benim yaptım? Seni ben mi
sevdim sadece Ayhan? Neden yoksun? Neden son mektubumdaki fotoğrafı göndermedin
bana? Neden o şarkıları dinlemedin? Neden okumadın yazdıklarımı?
Ben mi sıkıştırıyorum seni, yoksa sen mi tutmuyorsun
verdiğin sözleri. İşte bunu daha şimdi görüyorum Ayhan. Öyle güzel yok
oluyorsun ki yavaş yavaş… gittikçe silinen yıldız tozu gibi. Gözlerimden akan
yıldızlar gibisin, sarı ve yaldızlı. Dilek tutup hiç beklemeyeceğim. Bunu sen
öğrettin. Bunu da senden öğrendim.
14.08.2002
Önerilen Şarkı: Beni böyle sevme
*Ayfer Tunç-Evvel Otel-Saklı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder