Bana kurdurttuğu hayalle gülümsüyorum önce. Elbet bir gün gerçek olacak bunu biliyorum, eminim çünkü. Ancak içimdeki bu hırsı ve hissi bir tek onun algılamasının verdiği acıyı da hissetmiyor değilim. Hani biri dese ki "ha gayret, olacak.", dağları aşacağım, deleceğim taşları kayaları, her bir şeyi. Hani biri tutsa kolumdan ve dese ki..
"Sen" dedi gülümseyerek. "Bana söz verdin." Bekledi sonra biraz. Yutkundu ve az önce ayaklarına bakan gözlerini kaldırdı gözlerime kadar. "Dimdik duracağına söz verdin." Bekledi biraz sonra. Yaş mı düştü gözünden yoksa bir İlahi damla mıydı onun yanağında duran yanağımı ıslatan? Nefesini tuttu ve verdi 2. damlayı hissederken ben. " Kendini uzaklaştırıyor gibisin."
"benden."
Hıçkırıklarımın yerine hislerime ve bu hislerin beynimde yarattığı uyuşukluğa bıraktım kendimi. Bunu ilk hissettiğimde ve ilk bayıldığımda bir otobüs yolculuğundaydım. Tanımadığım insanlar beni kucaklarına alı oturtmuşlar ve montumun düğmelerini tek tek açıp nefes aldırtmışlardı. Bir diğerinde gözlerimi açtığımda Bir hastane yatağındaydım. Bir diğerinde kendi yatağımda. Şimdiyse, onun hayatında.
Ona ne cevap verdim? Hayır uzaklaşmıyorum mu dedim apaçık? Duygularımı artık dökemiyorum diye öyle mi sandın mı dedim? Ne karşılık verdim ona, yine bayılmadan önce?
Anlamıyordu değil mi Elif'i.
Ona ne cevap verdim? Hayır uzaklaşmıyorum mu dedim apaçık? Duygularımı artık dökemiyorum diye öyle mi sandın mı dedim? Ne karşılık verdim ona, yine bayılmadan önce?
Anlamıyordu değil mi Elif'i.
Bana bıraksalar, ben...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder