Kulağıma yaklaştı. Onun bile duyamayacağı kadar kısık bir sesle tekrarladı daha önceden defalarca söylediği sözü:
" Senin için her şeyi yaparım."
Başını yine hafifçe kaldırdı, yine gülümsedi, yine umut verdi.
Bense tekrarladım daha önceden defalarca verdiğim cevabı:
"Öyle söyleme."
Derin bir nefes aldım, yine gülümsedim, yine umut verdim.
Evrende iki dünya yoktu ama biz ayrı dünyaların iki ayrı insanıydık. Bunu ona söylediğimde " o öyle değil, evet sen kendi dünyanın insanısın ama ben de o dünyanın başka insanıyım." demişti. Ben bunun böyle olmadığını apaçık biliyordum.
Şimdilerde, son yıllarda, o hayatıma girdiğinden beri üflediğim doğum günü mumlarında, parmaklar arasına alınan kirpiklerimde, bir dilek tutmam gereken her şeyde aynı şeyi tutuyorum içimden.
O şeyi herkes biliyor.
"hayal kurabilmek, onu kurabilmek. Gerçekleşmesine gelmedi sıra hayallerimin; sadece onu düşünebilmek istiyorum."
söylenecek başka şey yok. O yanımda uyurken bile düşündüğüm tek şey bu. Başka bir şey düşünmem mümkün değil çünkü yıllar sonra onun bu halini nasıl hatırlayacağımı bilemiyorum.
Gerçeğiyle yaşayabilmek benim için çok daha kolay olurdu.
Olamaz mı?
olabilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder