12 Temmuz 2014 Cumartesi

o dalgaların canı olsa konuşurduk penceremde...

Hava serin. Denizin kokusunu uzaklara uçuran bir rüzgar dolanıyor buralarda. Gökyüzü gündüz gibi aydınlık, top gibi aydan.  Bir fener gibi yuvarlaklığı. Yalnızım. Dalgaların köpüğüne yanaşıyorum. Köpükteki beyaz ve saydam yerlerin ayırdına varıyorum. Birbirine karışmayan iki rengi izliyorum. Sonra kafamdaki her şeyi süpürüp o köpüğün altına saklayasım geliyor. Her şey medcezirle okyanuslara çekilsin istiyorum, tüm dünya uzaklaşıversin benden. Üstüne kıyıdaki tüm taşları atayım; denizanasını yaralar gibi yaralayayım ben de onları, Onlar’ın da yaptığı gibi. Sonra diz çökeyim kıyıya ve bakakalayım köpüklerin ardından. Saatlerce, ateş yanıbaşımda kalbim gibi yanarken.

Ay, kırmızı bir kalp gibi gökyüzünde bugün. Yer gök ihanet kokuyor. Yaklaşıyorum dalgalara. Göklerimi kapatıyorum. Kapkaranlık suyun içi. Yengeçler bile korkmuş kanlı aydan. Kaçtıkları delikleri görüyorum. Onların içine saklanmak en kolayı. Kimse görmesin. Kimse bakmasın gözlerime, kimse sormasın istiyorum. Nasıl sakladığımı bunca sene içimde. Bunca şeyi beynimin nasıl kaldırdığını kimse sorgulamasın. Ellerimi sokuyorum yengeçlerin yuvalarına, nefesimi tutup. Ben alışkınım nefesimin bile fazla geldiği günlere… Ellerimi ısırıyor yengeçler, kanıyor parmak uçlarım. Tuzu kanıma karışıyor, kanıma yerleşen diğer şeyler gibi. Kanıma dokunuyor, yabancıyım bundan sonraki tüm tatlara. Kanım kesiyor, denizin köpüğü gibi oluyor içimde. Damarlarımda akan pütürü hissediyorum. Parmaklarım morarıyor. Dudaklarım, göz kenarlarım, ağzımın yanındaki kırışıklıklar, dizlerim, bacaklarım… Sonra kendimi dalgaların altına süpürüyorum, gerçekten. Derinlere akıyorum, bir adamın boşalışı gibi boşaltıyor deniz beni. Bembeyaz oluyor tüm morarışlar. Kemik rengi, sarımsı bir beyazlık bu. Bomboş. Tüm zihnim boş artık.


Saatlerce sürükleniyor bedenim. Deniz gökyüzü rengine dönüyor. Karaya atıyor, püskürtüyor su beni. Omzum görünüyor ilkin. Bir süt gibi beyaz omzum çırılçıplak, ayna tuttuğum sırlarım gibi. Herkes görüyor. Ben en çok Onlar görsün istiyorum.  Yalnız onlar beni. Sonra gözümün akına baksınlar istiyorum, en derinlere, kalbime neredeyse. Çürüyen etim toprağa karışmadan anlasınlar istiyorum. 

Düşsel yaslara razıyım, ben konuşmak istiyorum. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder