1 Nisan 2013 Pazartesi

"Aşk nedir Elif?" dedi önündeki bardağı iki elinin arasına almışken. Bu soruyu ondan beklemiyordum üstelik saat bir hayli ilerlememişti henüz ve yeterince sarhoş değildi. Onun sorduğu bu soruya mı yoksa benim suskun  kalışıma mı şaşırdım bilmiyorum. Ben, elif; cevap veremedim ona. Başımı hafifçe " sence?" der gibi çevirdim. Gözlerimi devirdim aynı anda.

"Bence kavuşamamaktır aşk." 

"Bence insan çok kere sever birilerini. Ellerini birilerinin, belki gözlerini, geniş omuzlarını, kollarını, sesini ve kokusunu. Bence insan elbet sever birilerini. Ama aşk öyle mi? Ben bir kere aşık oldum Elif. O da seneler önceydi. Onu hiç unutmadım ama onunla da hiç olamadım."

Araya müzik girdi ve başka insanların anıları. Akşam ilerleyince konuyu tekrar oraya getirecektim, sol elime işaret koymuştum hatta unutkanım ben diye! ben unutmadım O'da unutturmadı zaten. O dediğim kişi şu aşık olunan kişi...

Telefon çaldı. Tanıdık bir şarkı. Mutsuzken dinlerim hep.

"Nerdesin?" diyordu 5 aydır duymadığı görmediği. Nerede olduğumuzu söyledi. Geldi O, " ne kadar güzel değil mi?" dedi, gözleri.

O'na ilk baktığınızda bizimkine hissettiklerini anlardınız. Nasıl uzak ve nasıl yakın. Acı çektiğini görür gibi oldum, anlam veremedim. Böyle " tek aşka" nasıl acı çekilir ki dedim.

konuşmalar döndü vedaya kadar. Veda... 

elini değil, avucunu koydu bizimkinin yanağına...öyle vedalaştı, öyle gitti yanımızdan...

geriye ne mi kaldı? gece boyu bitmeyen anılar. 10 yıl öncesine dönüldü , içildi, şarkılar çaldı.  şarkıların çalması değildi onu daha çok kedere iten, biten şarkılardı ve yeniden başlayanla. Yaralandı her birinde! " bitiyor Elif!" diyordu " Elif bitti!" 

keşke, ne gördüğümü, ne duyumsadığımı, neleri duyduğumu kelimesi kelimesine anlatabilseydim ve görseydi insanlar ziyan olmanın anlamını... Bunun yerine şarkı paylaşıyorum...

çünkü ben aşkı cevaplayamadığım an yenildim...

oysa ben de kavuşamayan değil miydim?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder